Çocuğunuzun Beynini Ne Kadar Tanıyorsunuz?  Bu Yazıyı 8 Dakikada Okuyabilirsiniz.

Ebeveynler çocuklarını büyütürken birçok sorunun cevabını ararlar. Çocuğumun gelişimini nasıl destekleyebilirim? Çocuğum nasıl başarılı olur? Çocuğumun iyi bir birey olması için neler yapmalıyım? Çocuklarda beyin gelişimi nelerden etkileniyor? Bu soruların cevaplarını ararken gelişim kitaplarından ve farklı uzman görüşlerinden faydalanırlar. Duyguların, düşüncelerin ve davranışların meydana gelmesini sağlayan, merkezi sinir sistemimizin en önemli kısmı olan ‘beyin’ aslında bu karmaşık soruların hepsinin hedef noktasıdır. Beyin karmaşık yapısıyla hala sırlarla doludur, ancak çocuklarımıza en yüksek faydayı sağlamak mevcut bilimsel verilerle mümkündür. Bu karmaşık yapının bilinen en önemli özelliklerinden biri sürekli gelişim halinde olmasıdır. Biz bir şeyler öğrendiğimiz, değişimlere adapte olabildiğimiz sürece beynimiz sürekli kendini geliştirir.

Beynin Bölümleri Nelerdir?

Beyni bölümlere ayırarak üzerinde konuşmak daha anlaşılır olacaktır. Beyin, arka, ön, üst ve alt olmak üzere dört lobdan ve iki hemisferden (yarı küreden) oluşmaktadır.

Çocuklarda Beyin Gelişimi

Ön (frontal), alın bölgemizde yer alır. Hareketler, planlama, duygular, yaratıcılık, sorun çözme gibi işlevlerden sorumludur.

Arka (oksipital), beynin arka kısmında yer alır. Temel görevi görmeden sorumludur.

Üst (parietal), dil işlemleri ve duyumsal işlemleri ( acıyı hissetme, dokunma vücut ısısı gibi ) yerine getiren kafanın üst arka bölümüdür.

Temporal lob, kulakların üstünde sağ ve sol tarafta yer alır. Duyma, anlamlandırma, bellek işlemlerinden sorumludur. Yan lob da yüzler, mekanlar gibi karmaşık uyaranlar ve kelimeler organize edilir.

Bu lobların sol ve sağ hemisferdeki karşılıkları farklı görevlerde özelleşmiş olabileceği gibi hemisferler daha üst işlevler için farklı farklı görevleri de yerine getirebilirler.

Sağ hemisfer (yarı küre), görsel ve işitsel konularla ilgilenir. Görme ve duyma yolu ile öğrenir. Sezgisel düşünerek tümdengelim yöntemini kullanır. Nesneler ile duygusal ilişkiler kurar, beynimizin yaratıcı kısmıdır. Hayalleri ve hikayeleri sever.

Sağ ve Sol Hemisferler

Sol hemisfer (yarı küre), beynin mantıksal kısmıdır. Sayılar, semboller ve kelimelerle ilgilenir. Dil ve iletişimi kontrol ederek, sebep – sonuç ilişkisi kurarak analitik düşünür.

Sağ ve sol hemisferlerin farklı görev ve işlevleri olsa bile bir bütünlük halindedirler. Buna verilebilecek en güzel örnek kitap okumaktır. Kitap okuduğumuz anlarda sol hemisferi aktif hale getirirken kitapta okuduğumuz kısımları da hayal ederek sağ hemisferi işin içine sokmuş oluyoruz.

İki tarafı birbirine bağlayan kısım korpus kallosum,  beynin orta bölümündedir. Korpus kallosumun gelişmesi motor hareketlerin yanında birçok zihinsel işlevin de düzenlenmesinde önem taşır. İki tarafta oluşan bilgilerin birbiri arasında geçiş yapmasını sağlar. Beynin daha verimli işleyebilmesi için iki taraf arasındaki iletişimin güçlü olması gerekmektedir. Öte yandan sinir hücrelerinin birbirleriyle yaptıkları bağlantıları niteleyen sinapsların da uygun şekilde düzenlenmiş olması gerekir.

Sinapsların Yok Olması Çocuklarda Beyin Gelişimi İçin Önemlidir

Yaşamın ilk yıllarında beyinde saniyede 700 yeni nöron bağlantısı oluşmaktadır. Çocuk 3 yaşına geldiğinde beyindeki sinaps sayısı 50 trilyondan 1 katrilyona çıkar. Zaman içerisinde kullanılmayan sinapslar budanarak kaybolur. Kullanılan sinapslar ise giderek güçlenir ve kalıcı hale gelir. Bir bebek yabancıları ilk gördüğünde ağlar. Bebek, bu kişiyi sık sık gördüğünde kişinin yüzüne, sesine, kokusuna alışır, fakat araya uzun bir süre girip tekrar gördüğünde bebek tekrar ağlamaya başlar, çünkü o kişi ile ilgili sinapslar budanmış, ilişkili hafıza da solmaya başlamıştır. Bu bağlantılar erken çocukluk evresinde çok hızlı bir şekilde oluşur ve çocuğun ilerideki bilişsel, sosyal ve duygusal gelişiminin temellerini atar.

Çocuklarda Beyin Gelişimi

Bebeğin sözlü iletişime geçtiği aşamaya kadar kurmuş olduğu iletişim daha çok duygular ve reflekslerle gerçekleşir. Duyguların, nöropsikolojik temellerine bakacak olursak birçok araştırma Limbik sistemin duyguları kontrol ettiğini göstermiştir. Limbik sistem, ön beyin ile beyin sapı arasında yer alan, güdüsel davranışların organizasyonu (yeme- içme, cinsellik), korku, kızgınlık, öfke gibi heyecan yaşantıları, saldırma-kaçma veya hafıza gibi faaliyetlerle ilişkisi bulunan, birbirine bağlı yarım düzine yapıdan oluşan nöron ağlarına verilen addır. Limbik sistemin bölümleri ise, hipotalamus, talamus, hipokampüs ve amigdaladır.

Limbik Sistemin Öğeleri

Hipotalamus, vücut sıcaklığı, su-tuz dengesi, uyku-uyanıklık döngüsünü ve kan basıncını kontrol eder. Birçok otonom süreci düzenler.

Talamus, motor ve duyu işlevlerini serebral kortekse aktarır. Aslında bir geçiş istasyonudur. Kortekse doğru giden neredeyse tüm duyu bilgisi önce talamusa gider oradan asıl hedefine gönderilir. Talamusta ayrıca etkili bir süzme mekanizması da devrededir, tüm duyularımız talamus tarafından önce süzülür, sonra beynin üst kısımlarına iletilir.

Hipokampus, limbik sistemin merkezi konumundadır. Belleğe yeni bilgilerin girmesinde rol oynar. Yeni anıların oluşumunda, öğrenme ve duygularla ilişkilidir.

Amigdala, korku, öfke, mutluluk gibi temel duygulardan sorumludur. Duygusal tepkilerin oluşmasını sağlar. Beyin tehlikelerle karşılaştığında savaş ya da kaç sistemini devreye sokar. Tehlike anında amigdala aktivitesi artar. Bebeklerde 6. ve 8. aylarda yabancılardan korkma ağlama davranışı görülür. Bunun nedeni ise korku ve endişeden sorumlu amigdalanın birinci yılın sonunda gelişimini tamamlıyor olmasıdır.

Çocuklarda beyin gelişimi ilk yıllarda nasıl seyrediyor?

Çocuklarda beyin gelişimi anne karnındaki yaşamın 3. haftasında başlar ve ergenlik sonrasına kadar gelişim çok hızlı devam eder. Çocuk yetiştirirken hemen hemen herkesten duyduğumuz klasik bir cümle vardır. ‘Çocuğun ilk 6 yılı çok önemlidir.’ Peki neden ilk 6 yıl?

Beynimiz daha dünyaya gelmeden anne karnındayken dışarıdan gelen seslere ve dokunma duyusuna cevap verir. Dünyaya geldiğimiz andan itibaren de çevremizdekilerle yoğun bir etkileşim içerisine gireriz; beyin bu etkileşim ile nöronlar arası sayısız bağlantı kurar ve kendini inşa eder. İlk yıllarda kurulan sözel olmayan iletişimi ile algılarımızı yöneten beyin bölgeleri ile duygusal işlemler merkezi olan Limbik korteks arasında sayısız bağlantılar oluşur. Dünyaya geldiğimiz ilk bir-iki yıl beynimiz sürekli yeni bağlantılar oluşturur bundan dolayı ilk yıllarda çocukları görsel ve işitsel girdiler, sözel uyaranlar ile beslemek önemlidir. Çocuklar ile kurduğumuz iletişimde sakin, sevecen ve tutarlı davranışlarımız  ‘güvendesin ve seni seviyoruz’ mesajını içerir.

Korpus Kallosum Beynin İki Yarısını Birbirine Bağlar

İki hemisfer arasındaki ilişkiyi sağlayan korpus kallosum anaokulu döneminde dahi henüz gelişimini tamamlamamış olabilir. Bundan dolayı çocuk kendini tam ifade edemeyebilir. Aileler çocuğun kurmuş olduğu sözsüz iletişimi burada biraz daha desteklemelidir. Özellikle ev ortamında aile içi iletişim çok önemlidir.

İlk 6 yılda çocuklarda beyin gelişimi çok hızlı gerçekleşir. Çocukların öğrenmesi, kavraması daha hızlıdır çünkü beyin daha esnektir. Bu önemli özelliği olumlu ve olumsuz şekilde kullanmak ebeveynlerin elindedir. Erken çocukluk döneminde aile içi iletişimin yanı sıra çocuğun aldığı okul öncesi eğitim de son derece önemlidir. Bu konu ile ilgili yapılan araştırmalarda çocuğun ilk yıl öğrendiği yabancı dilin kalıcılığı ile sonradan öğrendiği yabancı dilin kalıcılığı arasında fark olduğu gözlenmiştir. İlk 6 yıl çocukların hayal dünyaları çok canlıdır. Okunan kitaplar, kurulan oyunlar, beraber katıldığınız etkinlikler çocukların beyin gelişimini çok fazla desteklemektedir. Daha önce bahsettiğimiz gibi ilk yıllarda oluşan sinapslar çok fazladır bu da çocuğun beynine saniyede birçok bilgi girdiğini gösterir. Bu esneklikten olabildiğince ilk yıllar faydalanmak gerekir.

Beyin Gelişiminde Çevre Büyük Rol Üstlenir

Doğum öncesi başlayan, ilk 6 yaşa kadar çok hızlı seyreden, ergenlikten itibaren yavaşlasa dahi hiç durmayan beyin gelişiminde aile, sosyal çevre ve okul en önemli paydaşlardır. Okul öncesi dönemde ebeveynler çocuklarının beyin gelişimini doğru iletişim ve tutarlı davranışlarla, hayal gücünü besleyecek yaratıcı faaliyetlerle, oyunlarla, resimle ve müzikle destekleyebilirler. Okul çağı ve sonrasında da bu desteklerin yaşa uygun şekilde sürdürülmesi zihnen güçlü bireylerin yetişmesi yönünde büyük bir adımdır.Ebeveynlerimizi bu konularda desteklemeye yönelik içerikler yayınlamaya devam edeceğiz.

Bu sitede ve sosyal medya hesaplarımızda da ebeveynleri bu tür etkinlikler konusunda bilgilendirmeye devam edeceğiz.

Kaynaklar
 

 

Çocuğunuzda Dikkat Eksikliği Olabilir mi?
Duyu Bütünleme Bozukluğu Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.

Menü